Üriner Sistem Enfeksiyonları
Tıp pratiğinde enfeksiyonlar arasında en yaygın görülenlerden birisi de üriner sistem enfeksiyonlarıdır. ABD’deki istatistiklere göre üriner sistem enfeksiyonları hastane koşullarında edinilen enfeksiyonların başında gelir. Enfekte üriner sistem bakteriyemi ve sepsisin en önemli kaynağıdır.
Üriner sistemin normalde bakteriyel flora bulunan tek bölümü üretradır. Üreterovezikal bileşkenin proksimalinde idrar steril olup assendan olarak mesaneye ulaşan bakteriler de mukozal savunma mekanizmaları ve idrar akışının mekanik temizleme etkisi ile uzaklaştırılır.
Üriner sistem enfeksiyonları, üriner sistemin fonksiyonel – anatomik patolojileri ve/veya anomalileri ile beraber bulunabilir ve bu durumda komplike üriner enfeksiyonu tanımı kullanılır. Non-komplike infeksiyonlar ise üriner sistemi tamamen normal olanlarda görülür ve erkeklerde nadirdir.
Erişkin yaşta üriner sistem enfeksiyonları kadınlarda evlilik ve seksüel aktivite ile birlikte artar. Gebelerde üriner sistem enfeksiyonları prevalansı %4,7 iken, gebe olmayanlarda %1-5’dir. Erişkin reprodüktif kadınlarda ÜSİ erkeklere oranla daha fazladır(E/K= 1/50). Bu oran 65 yaşa doğru E/K= 1/2’ye düşer. Yaşın ilerlemesi ile birlikte enfeksiyon sıklığındaki artış; eşlik eden sistemik hastalık (DM,KBY,KC Parankim Hastalığı vb) sıklığının artması, hastane ve kronik bakım evlerinde kalış oranının artması ve yaşla orantılıdır. Erkeklerde yaşla birlikte ÜSİ’nin artması infravezikal obstrüksiyona (BPH) ve prostatta antibakteriyel aktivitenin azalmasına bağlıdır.
Üriner sistem enfeksiyonlarını bir kadın hastalığı yapan faktör üretranın anatomik yapısıdır. Kadın üretrası kısa olup (4 cm) bakterilerin yoğun şekilde kolonize olduğu vulva çok yakındır. Bu nedenle bakterilerin mesaneye girişi daha kolay olur. Ayrıca reprodüktif dönemde üretranın vaginaya yakın oluşu özellikle cinsel ilişki ve doğum sırasında üretrayı travmaya açık bırakır. Bu yüzden non-komplike ÜSİ kadınlarda seksüel aktivite ve doğum olayı ile çok yakın ilişkilidir. Genç kadınlarda seksüel aktivitenin başladığı dönemde görülen balayı sistiti ve rahibelerde ÜSİ’nin çok nadir görülmesi bunlara örnek olarak gösterilebilir.