İran Caddesi, Konur İş Merkezi, D:13/21, 06680 Kavaklıdere, Ankara

Prostat Hastalıklarında Tanı Yöntemleri

Prof. Dr. Önder Yaman > Hasta Bilgilendirme > Prostat Hastalıkları > Prostat Hastalıklarında Tanı Yöntemleri

Prostat Hastalıklarında Tanı Yöntemleri

Yunanca (prostates) koruyucu anlamına gelen ‘prostat’, erkekte boşaltım sisteminin sonunda, mesane ve dış idrar kanalı arasındaProstat Hastalıkları bulunan kestaneye benzeyen, yaklaşık bir ceviz büyüklüğünde ve ağırlığı normalde 18-20 gram olan bir organdır. Erkekte meninin sıvı kısmının yapımından sorumludur. Ayrıca enfeksiyona karşı koruyucudur. İdrarı mesaneden vücut dışına taşıyan kanal olan idrar yolunun (üretranın) çevresini sarar. 25-30 yaşından sonra büyümeye başlar ve 50 yaş civarında prostat hastalıkları ile ilgili bulgular ortaya çıkmaya başlar. Prostat bezi doğal olarak büyürken, idrarın vücuttan atıldığı boru olan idrar yolunu sıkıştırabilir. Bu da, idrar yaparken sorunlara neden olur. Prostatın bulunduğu konum ve yapısı itibarı ile ister iltihap, ister kanser isterse de yaşla beklenen normal büyüme olsun şikayetler hep benzer şekilde gelişir. Prostat hastalıkları ile ilgili olarak genellikle karşımıza çıkan şikayetler arasında, sık idrara çıkma, idrarın çatal olması, idrar yaparken yanma, idrar yaptıktan sonra mesaneyi tam boşaltamama hissi, gece idrara kalkma ve idrar yapamama sayılabilir.

Prostat hastalıkları ile ilgili olan bu yakınmaları sınıflandıracak olursak:

Tıkanmaya bağlı yakınmalar (Obstrüktif)

• İdrar kuvvetinin ve kalınlığının azalması
• İdrarı başlatmakta güçlük
• Kesik kesik idrar yapma
• İdrarın sonunda damlama
• İdrarı tam boşaltamama hissi
• İdrarda kan

İdrar kesesinin uyarılmasına bağlı yakınmalar (İrritatif)

• Sık idrar yapma (gündüz ve gece)
• Ani idrar yapma isteği
• İdrar yapma hissi oluştuğunda idrar kaçırma
• İdrar yaparken yanma ve sızı hissinin olması

Prostat hastalığının iltihabi nedenlerinin, yaşa bağlı büyümeye mi (BPH) yoksa kansere mi bağlı olduğunu ayırt etmek için bazı muayene ve testlerin yapılması gerekmektedir. Bu yöntemler kısaca şu şekilde özetlenebilir:

Genellikle muayene esnasında yapılan ilk testtir. Hasta diz dirsek pozisyona getirilerek, yan yatırılarak veya ayakta öne eğilmiş pozisyonda yapılabilir. Hekim, makata vazelin ile kayganlaştırdığı işaret parmağını sokarak, makatın yanında olan prostat dokusunu hisseder. Bu muayene, hekime bezin büyüklüğü ve durumu hakkında genel bir fikir verir. Yaşa bağlı prostat büyümesinde prostat nispeten elastik kıvamdadır ve hacminin arttığı saptanabilir. Prostatta sertlik hissediliyorsa kanserden şüphelenilmelidir.

İdrarla ilgili belirtilerin nedeninin kanser olma olasılığını ortadan kaldırmak için, PSA kan testi yapılır. Prostat hücrelerinin oluşturduğu bir protein olan PSA, prostat kanseri olan erkeklerin kanında genellikle yüksek seviyelerde bulunur. Bununla birlikte PSA yüksekliği yaşa bağlı prostat büyümesinde ve prostat iltihabında da gözlemlenebilir.

Yaşa özgü PSA değerleri (örneğin 50 yaşından küçük olanlarda 2 ng/ml den az olmalı, 50-60 yaş aralığında 2,5 ng/ml den az olmalı) yüksek olduğunda ve parmakla rektal muayenede sertlik bulunduğunda prostat kanseri kesin olarak dışlanmalıdır.

Her PSA yüksekliği kanser varlığı anlamına gelmeyeceği gibi, PSA’ nın normal olması halinde bile kanser var olabileceği diğer bir gerçektir.

İdrar analizinde iltihap hücreleri veya kan hücreleri tespit edilirse bu duruma sebep olabilecek başka hastalıkların dışlanması gerekmektedir (İdrar yolları iltihapları, İdrar yolu taşları, idrar kesesi tümörleri gibi).

Prostat hastalıklarında hastadan idrarın ne kadar hızlı aktığını ölçen bilgisayarlı ölçüm sistemine sahip özel bir kaba idrarını yapmasını istenebilir. Hastanın bir saniyedeki idrar akış hızı ve idrarını ne kadar sürede yaptığı ölçülür. Normal idrar yapma süresi ise 30 saniye yani yarım dakikadır. Bu testin sağlıklı olması için yapılan idrar miktarı en az 150 ml olmalıdır.

Ses dalgaları kullanılarak karın yüzeyinden veya makattan prostatın büyüklüğü, iç yapısı ve idrar yollarında meydana gelen değişikliler değerlendirilir. Makattan yapılan ultrason genellikle prostat kanseri şüphesinde istenen bir tetkiktir ve aynı zamanda prostat biyopsisi yapılmasına da olanak verir.

IPSS denilen bir sorgulama sistemiyle hastaların yakınmaları puanlanır. Tıbbi veya cerrahi tedavi sonrası hastaların takiplerinde tedavinin etkinliği anlamada yardımcıdır.

İşeme sonrası idrar kesesinde kalan idrar miktarının saptanmasıdır. 150 ml’nin üzerindeki PMR değerlerinde hastaya sonda takılması gerekebilir.

İşeme ile ilgili yakınmaların prostat büyümesinden kaynaklandığı yönünde şüphe olduğunda (özellikle genç veya çok yaşlı hastalar; prostat hacminin büyük olmadığı hastalar) idrar yolundan konulan bir kateterle idrar kesesi basınçları, idrar yolundaki akış hızı ve basınçları ürodinami cihazıyla ölçülür. Böylece hastanın yakınmalarının idrar kesesinin kasılma bozukluklarından kaynaklanıp kaynaklanmadığı anlaşılır.

Prostatın idrar yollarını ne ölçüde tıkadığını anlamak ve prostat büyümesi dışında idrar yollarında mevcut diğer bir hastalığı saptamak amacıyla lokal anestezi ile idrar yolundan sistoskop denilen küçük demir bir boruya benzeyen aletle girilerek yapılan bir incelemedir.

Detaylı bilgi ve randevu için tıklayınız.