Andropoz: Yaşlanan Erkek
Yaşlanma ile beraber gonadal (testis) fonksiyonlarda azalma ve bu durumun kişi üzerine etkileri antik çağlardan beri bilinmekte ve araştırılmaktadır. Örneğin Antik Roma devrinde yaşamış bir bilim adamı olan Galius Plinius Secundus gonadal fonksiyonların homeostatik sistem (pıhtılaşma sistemi) ile ilişkili olduğunu belirtmiştir. İlerleyen dönemlerde bu konu üzerine araştırmalar yapılmıştır. 19. yüzyılda Brown Sequard, hayvan gonadlarından hazırladığı ‘liquid testiculare’ adlı bir solüsyonu içerek gerek fiziksel gerekse mental fonksiyonlarda artış elde ettiğini belirtmiştir. Benzer şekilde 1920’lerde testislerden elde edilen özütlerin ya da testis transplantasyonunun (naklinin) yaşlanmanın getirdiği problemlere özellikle cinsel işlev bozukluklarına iyi geldiğini iddia etmiştir. 1935 yılında Laquer ve Ark. tarafından testosteron ve androsterone izole edilmiştir.
Yine 1935 yılında sentetik testosteron 3 ayrı araştırma grubu tarafından üretilmiş ve testosteronun genel olarak bir ilaç olarak kullnılmasının önü açılmıştır. Bu araştırma gruplarının ikisinin yöneticisi olan Adolf Butenand ve Leopold Ruzicka yaptıkları bu çalışmalar sonucunda kimya alanında Nobel ödülüne layık görülmüşlerdir. Bu dönemden sonra sentetik testosteron preparatlarının kullanımı hız kazanmış ve gençlik iksiri olarak görülmeye başlanmıştır. Bu durum bu preparatların ne yazıktır ki kötüye kullanılmasını da beraberinde getirmiştir.
Günümüzde ise artık gonadal fonksiyonlarda ki değişiklikler, bunun kişinin sağlığına ve günlük yaşantısına olan etkileri ve tedavisi üzerine pek çok kanıt düzeyi yüksek çalışmalar yapılmaktadır.